İnsanı keşfetme yöntemlerinden biridir edebiyat; meçhulu ve malumu. Bazen bilinenlerin bilinmeyenlerden daha fazla keşfedilecek tarafı vardır; görünende ne çok görünmeyen saklı. Mehmetçik bizim için meçhul bir varlık değil kalbimizdir, yaşatmak için çarpan. Bu sıcak kelimede Muhammed vardır, muhabbet vardır, merhamet vardır. Hakkı vardır şiirlerle, hikayelerle, romanlarla anılmaya. Napolyon'un Rusya seferi Tolstoy'a "Harp ve Sulh"u yazdırdı. I. Dünya Savaşı Remarque'a "Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok"u. Mehmetçik başlı başına bir alem; fedakarlık bir kurgu değil onda, bir hakikat. Fakat bu hakikate hakkıyla nüfuz edebilmemiz için üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getiren Mehmet Akif, Yahya Kemal, Kemal Tahir, Tarık Buğra, Attila İlhan ve Mustafa Sepetçioğlu gibi eski şair ve yazarlarımızın yanı sıra yenilerine ihtiyacımız var, taze kana. Zira hakikat hayal aynasına defalarca düşmeden ışığını yansıtmıyor.