Ev bizimdir. Sokak gürültü. Boğar. Boğar, evimize koşarız. Hatta odamıza. Odamız yoksa geceleyin yatağımız olan kanepe de, yemekteki sandalyemiz de iyidir. Avutur. Isıtır. Fakat komşunun dikenli bir sözü olur ya da tatsız bir haber alırız telefondan yahut ne bileyim günlerce yağmur yağar, kar kapar yolları yahut da siyaset hırçınlaşır, sokağa taşar, koştuğumuz ev cendereye döner, aynaya maynaya bakmadan ilk fırsatta dışarıya atarız kendimizi. Kaçarız. Evden kaçarız.
İnsani her halin yaşamın bir parçası olduğunu fısıldayan öykülerden meydana gelen Fincan Fincanla, kurguda ince işçiliğin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Necati Mert, sıradanlığın içerisinde yakaladığı ayrı ve aykırı duyguları kendine has üslubuyla dile getiriyor. Okur, sayfalar arasında kimi zaman bir sığınak kimi zaman da yalnızlığını hatırlatan bir aynayla karşı karşıya kalıyor.