Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
(x)Hikaye, Öykü
Etiketler
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 73 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
 %  35
Büyükler İçin Oyuncaklar
Eski bir oyuncak dükkânının kapısını araladığınızda sizi karşılayan yalnızca oyuncaklar değil, masumiyetinizdir. Her oyuncak, sahibini sonsuz bir istekle mutlu etmeye hazırdır ve size dünyaya heyecanlı gözlerle baktığınız dönemlere ait hikâyeler anlatır. Yıllar sonra bile atarken birkaç kez düşündüğümüz nesnelerdir onlar. Ya başka bir çocukta hayat bulur ya da bir müzede yeni seyircilerine dokunur cam perdenin arkasından. Oyuncaklar kaybolmaz, insan kaybolur. Zeynep Emirdağ kısa öyküleriyle uzun bir yolcu
65 TL. 100 TL.
 %  35
Oflu Hayriye'nin Köpeği
Arkadaşa ihtiyacı olmayan Oflu Hayriye’ye köpeği yetiyordu. İri hayvan sokaktan geçenlere havladığında Hayriye’nin hayata, insanlara olan öfkesine tercüman oluyordu. Acımıyordu bu insanlara. Gereksiz bir tebessümle kendi kendine konuşanlar, hâlinden memnun boş boş bakınanlar, yanındakiyle laflayarak yürüyenler, keskin havlamalarla irkiliyor, dünyanın o kadar da güvenli bir yer olmadığını, hep tetikte yaşamak gerektiğini hatırlıyorlardı. Yoldan geçenlerin ürkmüş suratlarını görünce Hayriye kocasının karşısın
58.5 TL. 90 TL.
 %  35
Dünyanın Kemikleri
Cam kenarındaki sıramdan okulun bahçesini izliyordum. Dersi dinlediğim yoktu. Hangi hocanın geldiğini bile bilmiyordum sınıfa. Okul bahçesinin köşesindeki kömürlükteydi gözüm. Onun eski tahta kapısının arkasında bir torba, içinde de kemiklerim vardı. Biri oraya girer de bulur diye ödüm kopuyordu. Annemin bulmasını istemediğim için kemiklerimi yanımda getirmiştim. Onları vücudumdan niye çıkardığımı bilemez, telaşa kapılırdı görse. Babamın savaştan döneceği meçhulken bir de benimle uğraşmamalıydı. Perişan olu
52 TL. 80 TL.
 %  35
Ben Dahil
Kahvehane sakinleri, can sıkıntısından patlamak üzereydi. Şahsuvar’ın ihtiyarladığını, zamanında dönemediğini düşünüyorlardı. Burası “Hikâye Kahvehanesi”ydi. Oyun oynamayı sevmezlerdi fakat beklemek zor gelir, vakit geçirmek için bir iki el domino atarlardı. Beni, Şahsuvar’ın yerine geçireceklerini fısıltı gazetesinden duymuştum. Ertesi sabah ocakçı Kara Kâmil herkesin içinde, “Sen Şahsuvar’ın veliahdısın. Onun ne zaman geleceği meçhul, bir gün dahi beklemeye takatimiz kalmadı. Yarından tezi yok yollara koy
58.5 TL. 90 TL.
 %  35
İçkanama
Özenle yerleştirdiler beni tabuta. Sayısız insandan izler taşıyan bir tahta kokusu... Bir el, soğudukça eğrilip kalan dizime bastırarak düzeltti. Ellerimi yanlarıma uzattılar. Sağa sola çarpmaması için başımın iki tarafını da ceketimle doldurdular. Gömleğimin dışarıda kalan yenini toplayıp içeriye aldıktan sonra tabutun kapağını üstüme kapattılar. Bütün dünya dışarıda kaldı. Usta hikâyeci Hüseyin Su, uzun bir aradan sonra dördüncü öykü kitabı İçkanama'yla okurunun karşısında. Günlük hayatın içerisinde sili
71.5 TL. 110 TL.
 %  35
Loretta
Kara örtü gözlerimi kapatmadan önce, Siyah’ın masa başındaki kâğıtları öfkeyle incelediğini gördüm. Sonrası karanlık. Odanın kapısını kilitleyip çıktılar. Eli kolu bağlı vaziyette kaç gün bekledim bilmiyorum. Arkamda ayak sesleri. Fısıltılar. Kahramanlarımın tutsağıydım. Bir gün kalemimi ele geçireceklerini tahmin edememiştim. Her an öleceğimi düşünüyordum. İsyana hazırlıksız yakalanmıştım. Nasıl bir son yazıyorlardı? Loretta, okuyucunun alışılmadık olaylarla karşılaşmasına rağmen anlatılanlara bütün kalb
65 TL. 100 TL.
 %  35
Hayvan Geçidi
Korkma, hiçbir yere gitmeyeceğim. Ayakları olmayan, doğduğu kayanın dibinde ölmeye mecbur zavallı bir hayvanım ben. Ama sen yapabilirsin, dünyayı gezip gördüklerini benim için biriktirebilirsin. Upuzun nehirler biriktir mesela, derdi okyanusa ulaşmak değil sadece durmadan akmak olan. Bir dağ evinin verandasında geceleri açık unutulan ışıklar biriktir, şöminenin karşısında sarhoş minderler. Kiraz ağaçları biriktir benim için, görünce sevinçten çıldırdığın, ismimi haykırarak dallarındaki en güzel meyvelere uz
58.5 TL. 90 TL.
Tükendi
 %  35
Kullar Cidarı
Güneş yaklaştıkça çirkinleşiyordu. Sakız ağaçlarından mastik toplamak için sıcak bir gündü. Genç kızlar ve kadınlar gölgeliklerde, denizin içinde eğleşip serinliğin inmesini bekliyorlardı. Serinde mastikler toplanacak, kuruyunca yara merhemleri, bakım kremleri yapılacak, muhallebiye kurabiyeye dondurmaya katılacak, mastika ve likör için mayalanacak, belki güvece ekmek hamuruna katılacaktı. Sakız Adası’nın muhassılı Giritli Aziz Efendi, işte böylesi bir günde devlet işlerine bir müddet ara verip güneşin
71.5 TL. 110 TL.
 %  35
Yedi Şefkatli Kış
Kötü görünüyordu. Seneler öncesindeki o dinç, o güzel yüz çökmüş, donuk bir hâl almıştı. Yatağının karşısındaki sandalyeye oturdum. Başımı kaldırıp bir müddet seyrettim onu. Sonunda yüzünü çevirip baktı. Konuyu açmasını istemediğim halde, yedi yıl öncesine gidip yıllardır duyduğu pişmanlıktan bahsetmeye kalktı. Onu durdurdum. Mutlu bir hayatım olduğunu söyleyip şifa dileyerek ayrıldım yanından. Yalan söylemiyordum. Aradan yedi kış geçmişti. Beni aldandığım hilelerden çekip kurtaran yedi şefkatli kış. Bu
58.5 TL. 90 TL.
 %  35
Palas Pandıras
Telefonu elime alıp en dipteki odaya koştum. Boğuk, bulanık bir ses geldi önce kulağıma, annemin uzun zamandır duymadığım sesi. Boğazını temizledi bir süre, sonra uzun bir sessizlik. Sabırla bekledim. “Ben,” dedi, “ister miydim bu kadar yaşamayı.” Küçük öksürükler, sonra bir kâğıt hışırtısı. Hecelemeler. Sanırım elinde bir gazete parçası var. Palas Pandıras, kimi zaman takıntıların, kimi zaman da hatıraların yorgun düşürdüğü kahramanlarla dolu. Öyküler, okuyucuyu hayal dünyasının sınırlarında değil, gerçek
71.5 TL. 110 TL.
 %  35
Kavurga Kızılı
Gündüz hava ne kadar sıcaksa, şimdi de o kadar soğuktu. Sırtımdaki çanta, yürüdükçe ağırlaşarak nefes alıp vermemi zorlaştırıyordu. Soluk aldığımda her yeri kaplayan tarlalardaki yeni kırılmış tütünlerin keskin kokusu, genzimi yaka yaka ciğerlerime dolup midemi bulandırırken, sonunda dualarım kabul oldu sanırım. Eski püskü bir kamyonet, beni geçtikten sonra az ilerde duruverdi. Kalan gücümü toplayarak, dörtlülerini yakıp beni bekleyen kurtarıcıma doğru koştum. Kapıyı açıp teklifsizce ön koltuğa kendimi atac
58.5 TL. 90 TL.
 %  35
Kusurlu Heykel
Mezarcının gelmesiyle bu asude hava dağıldı. Kazmayla küreği koluma dayarken kaidedeki çatlak dikkatini çekti. Omuzlarımdan tutup sertçe ileri geri salladı. Kıpırdamamıştım. Yerine yerleştirdiği kimselerin hiç hareket etmediğini, edemeyeceğini elbette biliyordu mezarcı. Benden şüphelenmesinin sebebi, ilk defa, birini toprağın altına değil üstüne gömmesiydi! Yazar, bu ilk kitabında sonsuza kadar dikildiği parkta kalacağını zanneden bir heykelin gözü ve kalbi oluyor. Diliyle mermeri yumuşatıyor. Bir şair heyk
39 TL. 60 TL.
Tükendi
 %  35
Uzayan Gölgeler
Doğrusu şu ki sizi sevdiğimden emin değilim. Çünkü çoğunuz yüzünüzde beliren kişiye benzemiyorsunuz. Benimle onun arasında duruyorsunuz ve bu yüzden birbirimizi işitemiyoruz. Bırakın da birbirine açık bu iki insan konuşsun, hakikate yaklaşmanın birçok yolundan birini keşfetsin ve yürüsünler. Siz yeter ki bu yolun üstünde ayaklarımıza batmak için bekleyen dikenler olmayın. İşte annem de kayboldu. Çünkü annemin yüzünde gerçeği örtbas eden başka biri yok. Sadece bir kişi olarak bakar, bir kişi olarak düşünür v
71.5 TL. 110 TL.
 %  35
Labirent Dönemeci
Garip kahkahayı tekrar duyunca elimdeki kitabı bir kenara bırakıp dikkatle etrafıma bakındım. Kış aylarında karşı apartmana taşınan ve yaz başından beri sürekli balkonda oturan beyaz gömlekli adamdan başka kimseyi göremedim. İşle güçle ilgisi olmayan ve sırtı bana dönük oturan bu adam mı atmıştı o çığlığı? Yok canım, ihtimal bile vermiyordum. Ancak geçen gece ağabeyimin benimle yaptığı imalı konuşmayı hatırladım. Ağabeyimin sözleri içimdeki şüpheyi dürtünce adamı yakından gözlemeye karar verdim. Labirent D
58.5 TL. 90 TL.
 %  35
Tarumar
Debbağ, sahaf, küfeci, misçi, ahâr ustası, kunduracı, taş ustası gibi zamanın birer birer unutturduğu küçük esnaflar Tarumarda yeni- den hayat buluyor. Sümeyra İkizin kaleminden çıkan öykülerde her biri yeniden tezgâhlarının başına geçiyor. Fakat bu kez müşteri- lerini değil, okurlarını bekliyorlar.
58.5 TL. 90 TL.
 %  35
Habersiz Dağ
Çünkü ben, sahici deniz sancılarıyla doğmuş bir dağım. Bu yüzden kuş gibi sevemiyorum, konduğum dal çatırdıyor. Bir dağın kanat çırpması zor, ağlaması da. Bazen, burnuma havuç takıyor bir çocuk, gözlerime kömür; işte o zaman ağlıyorum. İnsanlara bakılırsa gülmem gerek. Habersiz Dağ, geçmişle, ayak basılan ilk toprak parçasıyla ve onu şekillendiren her şeyle, herkesle can yakan bir hesaplaşma. Haykıran fakat duyulmayan, kanatan fakat yara açmayan ama nihayetinde sonu şifaya varan dağ gibi, şiir gibi bir hes
52 TL. 80 TL.
 %  35
Akvaryum Fırtınası
Pencereden uzaklaşalım, dedi. Perdeleri çekip evini ve kendilerini görünmez kılınca tuhaf bir şekilde güvende olduklarını hissetti. Oysa tam rahatlamışken gökyüzü çatlıyor gibi bir gürleme yayıldı şehrin üstüne. Min, Tili'ye sarılıp Korkuyorum, dedi. Keşke o da bunu söyleyebilseydi. Sadece korkuyor olduğunu dile getirebilseydi çekinmeden ve bunun sonuçlarını düşünmeden. Az sonra diner, dedi inanmadığı hâlde. Nereden biliyorsun? diye karşılık verdi Min. Bilmiyordu tabii. Öyle olmasını umut ediyordu yalnızca.
65 TL. 100 TL.
 %  35
Tek Başına İyilik
Karşı apartmanda perdeler bir bir açılıyordu. Sade insanların küçük odaları, kar çiçekleri gibi baş veriyordu beton soğuğunda. Evlerin içinde çocuk saçları tarıyordu anneler ve babalar eskimiş ayakkabılarını giyiyorlardı. Kapılar, sahanlıklar, merdivenler doluyor olmalıydı hızlanmış bacaklar ve aceleci yürüyüşlerle. Şehirde hafif bir yağmur başlamıştı. Tek Başına İyilik, güçlü bir dilin yaralı insanları saklandıkları dünyalarından çekip çıkaran öyküleri. Sessizleştikçe ruhlarında derinleşen, derinleştikçe
58.5 TL. 90 TL.
 %  35
Yazdım Öykü Oldu
Karlı bir gece vakti. Ara sıra yağmur da serpiştiriyor. Önceki günlerde yağan kar, yer yer buz olmuş. Yol kayganlaşmış. Karın örttüğü buza basıp düştüm birkaç kere. Sanki İstanbul'da değil de Hakkâri'de bir mevsim. Kendi kendime gülüp, kendi kendime kızıp kalktım yerden. Sağa sola baktım. Gören var mı diye. Gece vakti olduğu için kimseler yoktu şükür. Yol yokuş. Yokuşun başında duvara bir levha çakmışlar. Öykü Çıkmazı... Kâmil Yeşil, edebiyatın işaret taşlarını takip ederek, okurunu hikâyeden hikâyeye açıl
65 TL. 100 TL.
Tükendi
 %  35
Babamın Makineleri
Makine kapanıyor, tak! Puf puf, oturuyor yerine. Vınnn, işte o mucizevi şey oluşuyor ve ben ne olduğunu tahmin etmeye çalışıyorum. Sarı mı kırmızı mı? Meyve kasası mı yoksa ne taşıyacağını merak ettiğim bir varil mi? Tık, işte orada! Siyah bir vezir. Beklediğim bir şey değil ama olsun. Makinenin ortasında birisinin onu almasını, ait olduğu takımın diğer taşlarıyla bir araya getirmesini ve beyazları yenecek bir oyuncunun elinde zafere ulaşmayı bekliyor. Babamın Makineleri, güçlü bir ilk kitap ol
65 TL. 100 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 73 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2