Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
(x)Hikaye, Öykü
Etiketler
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 73 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
 %  35
Alafranga Günler
Yaza doğru nasıl olduysa annem ikna olmuştu. İnanmak istemediği gelip dayanmıştı kapısına. İnşaat hemen başladı. Toza toprağa karıştı koca bahçe. Makinelerin homurtusu bir canavar gibi esir aldı sokağı. Doğramalar sökülüyor, çatı kiremitleri toplanıyor, bahçedeki ağaçlar ve asmalar kesiliyor, her yandan toz dumanı kalkıyordu. Kepçeler koca evi darbeleriyle birkaç gün içinde hallaç pamuğu gibi atıp dümdüz etti. Annem kireçlenen belini zorla büküp kaldırarak çiçeklerini korumaya çalışıyordu çıkan toz afetinde
65 TL. 100 TL.
 %  35
Berigel Köyü
Hayallerimizle ve böceklerimizle yolda futbol oynadığımız bir gündü. Uzaktan siyah lüks bir araba göründü. Üç çift meraklı göz, topu bırakıp arabayı izlemeye koyuldu. Camları film kaplı olduğundan içi görünmüyordu. Adil, “Oolum bu ağabayı tek gözü kapalı bir koğsan kullanıyooduğ,” derken arkasına dönüp gizlice defterine bir şeyler karaladı. Henüz büyüteci kullanacağı bir iş çıkmasa da dedektifçilik oyununa ilk defa malzeme bulduğu için heyecanlıydı. Durmuş, “Yok yanağında yara izi, kolunda da ejderha dövmes
52 TL. 80 TL.
 %  35
Suda Yüzen Çaydanlık
Nisan hayal kurmayı çok seviyor. Çünkü biliyor ki hayaller, çok istersek ve çok çalışırsak bir gün gerçek olur. Nisan’ın canı hiç sıkılmıyor. Hemen bir şeyler yapmaya, yaparken de hayal kurmaya başlıyor. Sonrası mı; Yemek Perisi geliyor, yeşil saçlı Orman Prensesi flüt çalıyor ya da çikolata ve oyuncaklar dolu bir sepet gökten sarkıveriyor. Sen de Nisan’la birlikte hayallerinde Pancarbaykuş’la tanışmaya, mavi puding yapıp kahkaha attıkça değişen ve seni mutlu eden aynalara bakmaya var mısın?
52 TL. 80 TL.
 %  35
Kahkaha Aynası
Nisan hayal kurmayı çok seviyor. Çünkü biliyor ki hayaller, çok istersek ve çok çalışırsak bir gün gerçek olur. Nisan’ın canı hiç sıkılmıyor. Hemen bir şeyler yapmaya, yaparken de hayal kurmaya başlıyor. Sonrası mı; Yemek Perisi geliyor, yeşil saçlı Orman Prensesi flüt çalıyor ya da çikolata ve oyuncaklar dolu bir sepet gökten sarkıveriyor. Sen de Nisan’la birlikte hayallerinde Pancarbaykuş’la tanışmaya, mavi puding yapıp kahkaha attıkça değişen ve seni mutlu eden aynalara bakmaya var mısın?
52 TL. 80 TL.
 %  35
Kelebeğe Tapan Adam
Şule Yayınları Türk edebiyatına yeni ve güçlü isimler kazandırmaya devam ediyor. Genç öykücü Bünyamin Demirci'nin ilk kitabı Kelebeğe Tapan Adam edebiyat severleri alışılmamış vadilerde dolaştırmaya hazırlanıyor. Az sözle olağanüstü öyküler inşa eden Demirci, şaşırtıcı sonlarıyla da dikkat çekiyor. Minimal öykünün de başarılı örneklerini veren yazar, bazen bir nesnenin ayrıntılarında dünyayı kaybettiriyor bazen yeni boyutlar açıyor. Bir yandan hayatı yepyeni bir bakışla yorumlarken diğer yandan şiirsel dil
58.5 TL. 90 TL.
 %  35
Gömleğin Biri
“Sabah kalkıp yüzümü yıkamak için banyoya girdiğimde leğendeki çamaşırlar bana baktılar. Ben de onlara baktım. Görmezden geldik birbirimizi. Çıktım yanlarından. Balkona geçtim. Gömlek kurumuştu. Ütüledim bir güzel, üstüme geçirdikten sonra baktım aynaya olmuş. Oturdum, küçük bir kahvaltı. Hazırlanıp çıktım. Sokaklar elaydı. Ağaçlar dün yağan yağmurla şehre yapraklarının rengini dökmüş, yağmur suyu biraz açmış rengini yeşilin. Sırılsıklam bir ziya içinde yüzüyoruz, sabahın insanları, işe gidenler, bir şeyler
65 TL. 100 TL.
 %  35
Aleksey
Ona dair ne varsa not etmeye karar verdim. Her gün kendimi zorlayarak yeni bir şey hatırlayacaktım. Zaten bütün bu yazdıklarım unutkanlıklarımın içinden el yordamıyla kurtardığım parçalar. Tozlarını silerek çıkarıyorum gün yüzüne. Gözümü açtığım her gün Aleksey’e dair yeni bir kırıntıyı ararken buluyorum kendimi. Çocukluk hikâyelerini anlattığı ses kayıtlarını dinlerken yayladaki evimiz geliyor gözümün önüne. Öyküler kahramanlarını yaşatmak için yazılıyor olabilir; ancak bazen öyküdeki kahramanlar da ke
52 TL. 80 TL.
 %  35
Olup Bitmeyenler
“Üç, iki, bir, kayıt!” Nerede olduğumu anlamak için filmler çekiyorum, demişti bir keresinde. Dünyaya düşmenin şaşkınlığı ancak ölünce geçecek, demişti ödül töreninde. Artık film makinesi gibi çalışıyor bedenim, siz bu film makinesini film çekerken görüyorsunuz sadece, diye konuşmuştu bir keresinde. “Kestik!” Her şeyin dünyada olduğu ve dünyaya dair şeyler olduğu gibi bir vehmimiz var. Gördüklerimizin gerçekliğine, duyduklarımızın sahiciliğine, hissettiğimizin hakikatine inanıyoruz sonuna kadar. Oysa alg
58.5 TL. 90 TL.
 %  35
İncirli Zeybek
Mor yemenisi başından hafif sıyrılmış, kızıl saçlarından bir demet duruyordu içinde. Sobanın yanmasına gerek yok, saçlarıyla tutuştu evimiz. Meyvenin güzelliğini tadıyla ölçüyorlar, ben de anneannemin güzelliğini uyurkenki tebessümüyle ölçüyorum. Siniyi yere koyup, hafifçe ittiriyorum. İlk olarak ayakları uyanıyor yine, titreyişinden anlıyorum. İnsan köklerine tutunarak ayakta kalabilir. Belki bir nehre katılarak güç toplar. Ya da bir dağa yaslanarak yükselir. Bu hikâyelerdeki çocuk hepsine ulaşıyor. Anne
84.5 TL. 130 TL.
 %  35
Bazen Çok
Bu kumbara, hayalini kurup da kutudan çıkmayan her neyse, aslında o. Yapman gereken sabretmek. Yalnızca bozukluklar atma bence. Gazoz kapakları, düğmeler, atmaya kıyamadığın taşlar. Konuşurken ısrarla yaptığı hatayı savunan, sıkıcı bir baba olup çıktığımı fark ediyordum ama devam ettim. Hatta ufak notlar bırak kendine. Ne yapmak istiyorsun, ne haldesin veya biriktirdiğin parayla ne almak istiyorsun. Bazen hayal ettiğin şeye ulaşman çok uzun sürer ve zamanı geldiğinde, ne için yola çıktığını hatırlayamazsın.
52 TL. 80 TL.
 %  35
Hurdacı Lirası
Koşmam gerekiyor. Yetişmeyi geçtim, daha az geç kalmak için koşmalıyım. Ben bir topalın yanından hızla geçemem. Korkarım onu incitmeye. Geç kaldım. Bir günde yüzlercesi geçiyor, hem alışmıştır. Yaklaşıyorum, hemen önümde, biraz hızlı yürüsem geçerim onu. Sonra da koşarım. Ne var bunda? Yeleği, biri diğerinden daha fazla inip kalkan omuzlarının taşıdığı triko yeleği… Yapamam, ben bir topalın yanından hızla geçemem. Hiç kimse mahalleyi ve onun gölgede kalan insanını Emre Şahin kadar derinlikli taşımadı öyk
58.5 TL. 90 TL.
 %  35
Herkes Unutmadan Önce
Döndüğümde onları ağaca yerleşmiş buldum. Havuz kenarına oturmuş gibi keyifliydiler. Sarkıttıkları bacaklarını ileri geri sallıyorlardı. Onları izlerken biraz önce bakkaldan döndüğüm sırada duyduğum his yine belirivermişti. Ağaca çıkmış olan, diğerine elini uzatmış, yaşına bakmadan çekiyor, aşağıdakiyse çocukça bir yetersizliği kapatma, geri kalmama hırsıyla var gücüyle tırmanıyordu. Hiçbir şeye şöyle bir aidiyetimin olmadığını görüyordum. Bu bağı bir ağaçla mı yoksa bir arkadaşla mı kurabilirdim? Mehme
58.5 TL. 90 TL.
 %  35
Korkuyorsam Sebebi Var
Arabaya bir gürlütü patırtıyla binip gavur malı gibi kapıyı çaaat diye kapattılar. Benim moral sıfır lakin elim mahkum. Dört saatnasıl gideceğim bu kaçıklarla diye kara kara düşünürken daha ilk dakikada kavgaya tutuştular. Ama normal insan çekişmesi değil bu, tarif ötesi bir şeydi. Mehmet Amca dizlerini döverek arka koltukta oturan oğluna bağırmaya başladı: Benim garıyı siz öldürdünüz benim garı gittti! Oğlan, Ben naptım? Dünya kadar para döküp en iyi hastanelere götürdüm anamı, diye cevap verdi. Baba oğu
58.5 TL. 90 TL.
 %  35
Alametifarika
Birine beni tarif etmeye niyetlendiklerinde kimsenin aklına kumral saçlarım, uzun boyum, ela gözlerim gelmez, başka söylenecek bir tarafım yokmuş gibi herkes illa bu siyah noktadan anlatmaya başlardı. Dinleyenin aklında da çoğu kez sadece ben kalırdı. Bu alametifarika girdiğim her ortamda hatta hiç gitmediğim yerlerde bile kendini hemen gösteren, konuşan, gülen, hâl hatır soran, nihayetinde Aysel'den çok hatırlanan apayrı bir şahsiyetti. İlk zamanlar bu duruma epey içerlesem, kızsam, onu unutturup kendimi ö
58.5 TL. 90 TL.
 %  35
Garavu
Yerde yatan garavuyu alıp fındık dalına geçirdi annem. Ölünün bedeni kaybetmişti büyük bir çatırtıyla bütünlüğünü; ölmüş olan yeniden öldü işte. Cesedin gürültüsü ikna etmişti herkesi. Dönüp kafası kopan, vücudu annemin elinde kalan dal parçasına baktık. “Şuradaki kestaneden bir tane daha yapın hadi,” dedi. İşte böyle kolaydı yerini doldurmak gidenin. Kendi bedenine ait değilse eksilen, kesip atardın ötekine ait parçaları. Garavu, nesneler üzerinden insanlığımızı sorgulatan öykülerle okurunu selamlıyor. Gü
58.5 TL. 90 TL.
 %  35
Fantastik Şeyler
“Gülüp durma!” diye uyardı kadın. Sesi keskin ve soğuktu; bir tehlikeyi fısıldar gibi ürkütücü. Evin içindeki her şeyi kesti buyruğuyla. Kuşun ötüşünü, sokaktan yükselen kornaları, mobilyaların güneşte çatırdamalarını. Başını çevirip kızının gözlerinde sönen sevinci görünce ileri gittiğini düşünerek cümleyi yeniden kurdu: “Gülüp durma yoksa büyüyemezsin.” Fantastik Şeyler’ le öykü yolculuğunun yedinci istasyonunda Naime Erkovan. Her durakta yeni boyutlar katarak bir kez daha yükseltiyor çıtasını kurgunun.
65 TL. 100 TL.
 %  35
İlmek Hatası
Annem, ölümün varlığının bu dünyadaki en güzel şey olduğunu söyler dururdu fakat yaşım ilerlemesine rağmen ne demek istediğini bir türlü anlayamadım. Belki de denizleri, dağları, çölleri görmediğinden böyle konuşurdu. Poyrazı camdan sarkıttığı vücudu kadar hisseden biri, başka ne düşünebilirdi ki. Belki de her zaman olduğu gibi doğruyu konuşur, ben onun söylemek istediklerine akıl sır erdiremezdim. İlmek Hatası, yazarını edebiyat dünyasına taşırken okurunu da yirmi üç öykü vadisinde unutulmaz bir yolculuğ
52 TL. 80 TL.
 %  35
Telli Dastar
İhtiyar, pencerede yoktu. Perdenin arkasına saklandığını düşündüm. Yarı açık camı yavaşça ittim. Yoktu. Duvardaki resmini gördüm önce. Küflü çerçeveden sızan nem, resmi sarartıp geriye buruşuk bir yüz bırakmıştı. Saçı, yüzü, hatta gözleri net değildi. Odadaki her şey gibi resim de eskimişti. Tavandan sallanan karanlık ampul kendini aydınlatabiliyordu sadece. Eşyaları ve bizi nasıl öldüreceğini seçmişti ihtiyar. Her şeyin üstünde bir hâkimiyeti vardı ve gülümseyerek çürütüyordu bizi. Bacalardan gökyüzüne yü
58.5 TL. 90 TL.
 %  35
Uçurumda Bir Gömü
Kasadaki domateslerden bir tanesini aldım. Diğer domateslere hiç benzemiyordu bu. Sivri, sert, garip bir domates. Birkaç tane daha alıp aynı domateslerden koşa koşa dedemin yanına gittim. “Bu domatesler neden böyle dede?” dedim. Dedem baktı, sakalını titreterek güldü. “Anarşist domates onlar,” dedi. İlk defa duyduğum bir kelimeydi bu. “Anarşist, anarşist,” dedim içimden. Uçurum’da Bir Gömü, iyilerin galip geldiği ve yaşatıldığı halis niyetli öyküler. Kötüler elbette görünecek ama yazarın inşa ettiği güzel d
55.25 TL. 85 TL.
Tükendi
 %  35
Fincan Fincanla
Ev bizimdir. Sokak gürültü. Boğar. Boğar, evimize koşarız. Hatta odamıza. Odamız yoksa geceleyin yatağımız olan kanepe de, yemekteki sandalyemiz de iyidir. Avutur. Isıtır. Fakat komşunun dikenli bir sözü olur ya da tatsız bir haber alırız telefondan yahut ne bileyim günlerce yağmur yağar, kar kapar yolları yahut da siyaset hırçınlaşır, sokağa taşar, koştuğumuz ev cendereye döner, aynaya maynaya bakmadan ilk fırsatta dışarıya atarız kendimizi. Kaçarız. Evden kaçarız. İnsani her halin yaşamın bir parçası ol
65 TL. 100 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 73 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1