Ali, doğruca Abdullah’ın yanına gitti. Abdullah, kitap okumak için gelenlere kitapları vermek,
sonra tekrar teslim almak gibi hizmetleri yürüten; ayrıca odalarda kitap çoğaltan ve tercüme
edenlere kitapları bulup çıkarma konusunda yardım eden görevlilerden biriydi. Abdullah onu
görünce her zaman aldığı kuşlarla ve astronomiyle ilgili kitabı getirmek için raflara yönelmişti ki
Ali onu durdurdu.
“Bu defa ölümsüzlük iksiri ve simyayla ilgili kitap istiyorum.”
Ölümsüzlüğü kim istemez! Ancak buna ulaşmak mümkün mü? Bu yolda pek çok bilim insanı
çalışmış, çeşitli zorlukları aşmış, pek çok hastalığa çareler bulmuşlar. Sadece hastalıklara değil
üstelik; sanata, felsefeye, şehirleşmeye, toplum yaşamına, eğlence kültürüne ve daha pek çok
şeye de yeni bir bakış açısı ve keşifler sağlamıştı bu çalışmalar. Bu uğurda çalışan, usta-çırak
olan, ömürlerini adayan iki âlimin hikâyesi Cabir ile Ziryab’da.